Moldovalı üreticiler Antalya tarımı hakkında bilgi edinmek için İl Müdürlüğünü ziyaret etti. Ziyarette Üreticilerle bir araya gelen İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ahmet Dallı, Antalya tarımı ve gıda güvenliğini sağlamaya yönelik alınan tedbirler ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda Gıda ve Yem Şube Müdürü Veysel Çelik, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Mehmet Şen ve Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp de hazır bulundu.
Heyeti ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan İl Müdürü Dallı tarım potansiyeli göz önüne alındığında ziyaret için Antalya'nın seçilmiş olmasının yerinde bir karar olduğunu belirtti.
Antalya, bitkisel üretim değeri ile Türkiye birincisi
Antalya'nın önemli bir tarım ve turizm kenti olduğunu belirten Dallı nüfus itibariye 5. Sırada bulunan Antalya'da 152 bin 135 çiftçi ailesi bulunduğunu kaydetti.
Antalya'nın bitkisel üretim değeri itibariyle Türkiye'nin birincisi olduğunu aktaran Dallı ilin arazi varlığı ve tarım arazilerinin dağılımı hakkında bilgi verdi. Dallı şöyle devam etti; "Tarım arazileri ilin yüzölçümünde yüzde 17lik paya sahip. Tarım arazilerinin yüzde 57'sinde tarla bitkileri, yüzde 19'unda meyve, yüzde 14'ünde ise sebze ve süs bitkileri yetiştiriciliği yapılmakta". Deniz seviyesinden 2 bin rakıma kadar yıl boyu üretim yapıldığını kaydeden Dallı Türkiye örtü altı alanlarının yüzde 39'una sahip Antalya'da 242 bin dekar alanda örtüaltı üretim yapıldığını üretim olarak ise yüzde 56'lık paya sahip olduğunu belirtti.
Türkiye'de üretilen 46 milyon ton yaş meyve sebzeni 5 milyon 288 bin tonunun Antalya'da üretildiğini aktaran Dallı; " Yaş meyve sebze üretiminde payımız yüzde 11. Türkiye mantar üretiminin yüzde 55'i, narenciye üretiminin yüzde 28'i, nar üretiminin yüzde 27'si, muz üretiminin yüzde 25'i, süs bitkileri üretiminin yüzde 47'si ilimizde yapılmakta" diye konuştu.
Her türlü kalite unsurunu dikkate alıyoruz
Kayıtlı, kontrollü, kalıntısız, sertifikalı ve izlenebilirlik temelli üretim yapıldığını kaydeden Dallı; "Ürünün piyasaya arzında her türlü kalite unsurunu dikkate alıyoruz ve kontrol ediyoruz. Tüm ürünlerin uygun aroma, tat gibi kalite unsurları doğrultusunda üretilmesine dikkat ediyoruz" dedi.
Coğrafya ve iklimin elverişli olması nedeniyle yıl boyu üretim yapıldığını söyleyen Dallı; "Üretilen ürünler işleyecek, depolayacak ve lojistiğini sağlayacak yapımız var. Bunları yaparken de çevrenin korunmasına azami özen gösteriyoruz" diye konuştu.
Moldova'ya yapılan ihracatın payı yüzde 5
Üretilen ürünlerin yüzde 89'unun iç pazarda tüketildiğini belirten Dallı; "Yüzde 11lik kısmını ihraç etmekteyiz. Her yıl dış pazara gönderilen ürün miktarından yüzde 5-10 arası bir değişim olur. Yaş meyve sebze ihracatımız 533 milyon dolar değerinde. İhracat yaptığımız ana ülke Rusya, ayrıca Almanya, Avrupa Birliğinin tamamı, Irak ve Orta Doğu da diğer pazarlarımızı oluşturmakta. Moldova'ya yapılan ihracatın payı ise miktarda yüzde 5, değerde yüzde 3. Moldova'ya ağırlıklı olarak üzüm, nar, biber, kabak ihraç ediyoruz" dedi.
Denetimlerin hasat öncesi, hasat sonrası, piyasa denetimleri, ihracat ve ithalat amaçlı denetimler şeklinde yürütüldüğüne dikkat çeken Dallı, "Bitkisel üretimde kullanılan ilaç ve pestisitler ile bun ürünü uygulayanlar pestisitleri reçete ile almak zorunda. Bu ürünlerin kullanımı da kayıt altına alınmak zorunda. Kontrol metotlarımızdan biri hasat öncesi yaptığımız denetimler. Çiftçi şartlarında alınan numuneler uluslararası akredite olmuş laboratuvarımızda ilaç kalıntısı yönüyle analize tabi tutulmakta" diye konuştu.
İlaç kalıntısı ile ilgili artık sorun yaşamıyoruz, bunun için çok çaba harcadık
Geçtiğimiz on yılı bugün ile kıyaslayan Dallı şöyle devam etti; "On yıl önce yapılan analizin yüzde 22'sinde sorun vardı. Şu anda ise binde 6. Bunu başarmak için çok çaba harcadık. Çiftçi, personel eğitimleri, ihracat ve saha kontrolleri bunda etkili oldu. Şu an geldiğimiz noktada AB'ye analiz yapılmadan ürün göndermekteyiz. AB sorun yaşanması halinde geri bildirim yapmakta. Rusya'dan ilaç kalıntısı ile ilgili 4 yıldır geri bildirim almadık. Bu Türk çiftçisinin ve Bakanlığın başarısı".
Çiftçi şartlarında yapılan analizlerin sonuçlarının olumsuz çıkması halinde cezai işlem uygulandığını söyleyen Dallı ayrıca ürünün ün tamamı imha edilerek piyasaya girişi engellenmekte. Hasat sonrasında ise tüccarın izlenebilirlik ile kontrolleri yapılmakta. Sorun üretici de ise üreticiye ceza uygulanmakta. Eğer tespit edilemezse tüccara üreticinin on katı ceza uygulanmakta. Amacımız izlenebilirliğin tam olarak tesis edilmesi" şeklinde konuştu.
İlin hayvan yetiştiriciliği ve su ürünleri üretimi hakkında da bilgi veren Dallı üreticilere verilen desteklerle ilgili de bilgi aktardı.
Güvenilir gıda ile sağlıklı toplum, sağlıklı nesiller
Dallı şöyle devam etti; "Hedefimiz tarladan sofraya, çiftlikten çatala gıda güvenliğini sağlamak hem kendi insanımız hem de ihracatını yaptığımız ülke insanları için. Üretimden tüketime her adım takip edilmekte. Gıda güvenliği sağlanmış, tadı, kokusu aroması olan, kalıntısız ürünler üretmek ve bu durumu sürekli iyileştirmek ve bu amaçla yaşanılabilir bir çevre ile güvenilir gıda ile sağlıklı toplum ve sağlıklı nesiller yetiştirmek temel hedefimiz".
Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp İl Müdürlüğünün ve Bakanlığın her zaman yanlarında olduğunu, bunun olumlu sonuçlarını gördüklerini ve son on yılda önemli mesafeler kat edildiğini söyledi.
Haber:Derya Bilgin
Fotoğraflar:Hakan Bodur